24 Ocak 2012 Salı

İstanbul da yeniden Kalimera

Bloomberg Bussiness Güneş Kömürcülerin 15- 21 Ocak sayısındaki "Krizden kaçan Yunanistanlıların ilk tercihlerinden birinin Türkiye olmasının nedeninin; Türkiyede iyi bir hayat kurmanın Londra' da olduğundan daha kolay olması"

Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde ders veren Akademisyen Dimitrios Triantaphyllou , yaklaşık iki yıldır büyük ekonomik krizle sarsılan Yunanistan dan Türkiye ye göç edenlerin sayısında ciddi artış bekliyor. Özellikle 1990 ların sonlarında Dönemin dış işleri bakanı İsmail Cem ve Yorgo Papandreon nun katkılarıyla iki ülke arasında ciddi bir yakınlaşma başladığının altını çiziyor. Bunun yanı sıra İstanbulun bir dünya kenti olması hem çok iyi çalışma fırsatlarının hem de sunduğu eğlence imkanları dolayısıyla Yunan vatandaşlarına cazip geldiğinden bahsediyor." Türkiye ekonomisinin son zamanlarda kazandığı ivmenin yanı sıra gerek Kamu gerekse Özel sektörde performansa dayalı çalışma sisteminin Yunanistan da olmaması Türkiye yi daha cazip hale getiriyor." Dimistros kendi deneyimiyle ilgili şunları ekliyor. "Benim Yunanistan da bir işim vardı ama istifa ettim. Çünkü Yunan eğitim sistemindeki aksaklıklar canıma tak etti. Yunanistan da sadece Kamu Üniversiteleri var. İngilizce eğitim yok denecek kadar az. Oysa dünyada ilk 100 giren birden çok Üniversite var Türkiye de. Yunanistan ın köklü bir reforma ihtiyacı var" Geçtiğimiz sene Türkiye ye yerleşen 32 yaşındaki Mühendis "Yunanistanda ki tembelliğin aşılması için en az 10 yıla ihtiyaç var ne benim ne de arkadaşlarımın bu kadar bekleyecek vakti yok" diye ekliyor.
Yunanistan da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle Yurt dışına çıkan Yunanlı sayısı gün geçtikçe artıyor. Kültürlerin yakınlığı ve sağladığı bir çok avantaj nedeniyle de İstanbul en çok göze çarpan yerleşim yerlerinden biri olarak sıyrılıyor.
Esra Türkal

Yunanistan'ın Euro sisteminden çıkması Ülkeyi kurtarır mı?

Yunanistan daki finansal sıkıntı gün geçtikçe derinleşirken, bu sıkıntıda payı olan günah keçileriden en önemlisi ülkenin "Euro sisteminde yer alması".Ülkede Euro sisteminden çıkmasının faydasına olacağına dair bir düşünce ekölü sivrilmeye başladı. Bu ekölün savunucuların iddası şu yönde; Yunanistan kısa vadeli borçlarını geciktirerek çözümlese bütçe açığını kontrol altına alsa bile, yeni gelişen ekonomilerle rekabet etmesi mümkün değil. Yunanistan da iş gücü maliyeti hızla artıyor, bundan mütevellit, ülkede ihracat pahallı hale gelirken ithalatı ucuz kalıyor.Bunun sonucunda da sürekli borç alarak finanse edilen dış ticaret açığı dev bir kara delik haline geliyor.
Ancak Ülke Euro sisteminde yer almasaydı, Devalüe (devalüasyon, bir devletin resmi para biriminin diğer ülke dövizleri karşısında değer kaybettirilmesidir.)  edebilceği drahmisi olsaydı, ihracat fiyatları düşerek ithalat fiyatlarının yükselmesini sağlayabilirdi böylece dış ticaret açığı kontrol edilebilir bir halde olacaktı. Fakat ülke Euro sistemi içerisindeyken parasal müdalede bulunamıyor. Rekabet avantajını daha acımasız yolla elde ediyor. Bu yollardan biri, işçi ücretlerini düşürerek, işgücü maliyetini azaltmak ancak bunun sonucunda da yükselen işsizlik işçilerin pazarlık payını azaltacak. Politik olarak ülkeyi zor duruma sokan bu uygulamanın tek çaresi Euro sisteminden çıkmak.
Ancak eğer ülke Euro sistemini terkederse, Bankalarda euro cinsinden mevduat sahipleri euro mevduatları, drahmiye çevrilmeden, hızla ülkeden çekecek. Yine devalüasyon sonucu drahmi, değer kaybedeceğinden kredi alanlar borçlarını ödemekte sorun yaşayacak ve yeni bir iflas dalgası başlayacak.Ülke için euro sisteminden çıkmak pek avantajlı gözükmüyor bu yüzden de maliyet enflasyonunu önlemek için ülke çözümü  işçi ücretlerini düşürmekte bulacak bu durum beraberinde yükselen işsizlik sorununu gündeme getirecek alternatifsizlikten, pazarlık hakkı kalmayan işçilerin düşük ücreti kabul etmesiyle son bulacak.

Düzenleyen: Esra Türkal
(Konu:15-21 Ocak Bloomberg Bakışı)